Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 1 Ekim-28 Şubat döneminde yağışlar, geçen dönemin yüzde 77,4, normalin yüzde 11,9 üzerinde gerçekleştiğini bildirerek, “Şartlar bundan sonra da olumlu devam ederse buğday üretimi rahatlıkla 22 milyon tonu aşar” dedi.
Bayraktar, yaptığı açıklamada, 2013 yılında 22 milyon 50 bin tona kadar yükselen buğdayda üretiminin 2014 yılında başta kuraklık olmak üzere yaşanan doğal afetler nedeniyle 19 milyon tona kadar gerilediğini, bu üretim sezonunda toprağın kar ve yağmur yağışlarına doyduğunu belirtti.
-Ekilen alan azalıyor, verim artıyor-
Beslenmedeki temel ürünler içinde başa gelen buğdayın stratejik bir ürün olduğunu vurgulayan Bayraktar, son yıllarda mısır gibi ürünlere kayış nedeniyle, buğday ekim alanlarındaki azalmaya rağmen, verimdeki artış nedeniyle üretim miktarının değişmediğine dikkati çekti. 2013 yılında 7 milyon 772 bin hektar alanda dekar başına 283 kilogram verimle 22 milyon 50 bin ton buğday üretildiği bilgisini veren Bayraktar, 2014 yılında üretim alanları 7 milyon 912 bin hektara çıksa da kuraklık nedeniyle verimin dekarda 240 kilograma düşmesi sonucu üretimin 19 milyon tona indiğini hatırlattı.
-Yağışlar sevindirdi-
2014-2015 üretim döneminin başladığı Ekim ayından itibaren kar ve yağmur şeklinde düşen yağışların ülke genelinde hububat üretimi açışından oldukça önemli
ve sevindirici olduğunu bildiren Bayraktar, şunları kaydetti:
“Sonbahar ve kış yağışlarıyla çimlenen hububat, yağan karın yorgan vazifesi görmesiyle etkili soğuktan ve dondan korundu, bahar dönemine iyi bir şekilde hazırladı. Buğday gelişmesinin ikinci devresi olan sapa kalkmada buğdayın 10–15 santigrat derece sıcaklık ve yüzde 65 oranında nispi nem isteği oluyor. Buğdayın en fazla suya ihtiyaç duyduğu dönemleri çimlenme, kardeşlenme, sapa kalkma, başaklanma ve süt olum dönemleridir. Bu nedenle buğdayın çimlenmesini sağlayan yağışların yanında en çok yağışa ihtiyaç duyulan dönemler Mart sonu, Nisan ve Mayıs aylarının başlarıdır. Yağışlar halen iyi bir şekilde sürüyor. 1 Ekim-28 Şubat döneminde yağışlar, geçen dönemin yüzde 77,4, normalin yüzde 11,9 üzerinde gerçekleşti. Önümüzdeki günlerde don, dolu, sel ve aşırı yağış gibi doğal afetler olmaz ve yağışlar mevsim normallerinde gerçekleşirse rekolte çok iyi olur. 2013’ler seviyesinde bir rekolte bekleyebiliriz. Şartlar bundan sonra da olumlu devam ederse buğday üretimi rahatlıkla 22 milyon tonu aşar.”
-Buğdayın 12,3 milyon tonu kuruda, 6,7 milyon tonu suluda üretiliyor-
Türkiye’de buğday tarımının çok büyük bir bölümünün kuruda yapıldığını, bu alanlara düşen yağışın miktarı, şekli ve periyodunun oldukça önem arz ettiğini belirten Bayraktar, şu bilgileri verdi:
“Buğday ekilen 7,92 milyon hektar alanın 5,98 milyon hektarı kuru, 1,94 milyon hektarı sulu arazi. Buna karşın kuru arazide 12,33 milyon ton buğday üretilirken, sulu arazideki üretim 6,67 milyon tonu buluyor. Buğday tarlalarının yüzde 75,4’ü, 4’te 3’ü kuru tarım arazisi. Bundan dolayı yağışların iyi gitmesi buğdayda verimin artması için şart. Ekilen alanın sadece yüzde 24,6’sı, 4’te 1’i sulu arazi olmasına karşın, üretimin yüzde 35,1’i, 3’te 1’inden fazlası bu alanlarda yapılıyor. Kuru alanda dekar başına 209 kilogram olan buğday veriminin, sulu alanda 346 kilograma çıkması ve yüzde 65,6 oranında artması sulamanın önemini gösteriyor. Türkiye, bir önce sulama yatırımlarını tamamlamalı, birim alanda aldığı verimi artırmalıdır. Hala 2,63 milyon hektar alan ekonomik ve teknik olarak sulanabilir olduğu halde gerekli yatırımlar yapılmadığı için sulamaya açılmamıştır. Bu alanları sulamaya açmalı, mevcut su kaynaklarımızı doğru ve tasarruflu kullanmalı, su havzalarımızı kirletmemeli, suyu tasarruflu kullanan basınçlı sulama sistemlerine geçişi hızlandırmalıyız.”
-Suyun yanı sıra kaliteli tohum, yeterli ve zamanında girdi
kullanımı da önemli-
Bayraktar, buğdayda üretim artışı için suyun yanında kaliteli tohum, yeterli ve zamanında girdi kullanımının da önemli olduğunu, bu alandaki maliyetlerin azaltılması gerektiğini vurguladı.
TZOB Genel Başkanı Bayraktar, Türkiye’nin mevcut potansiyelini kullanarak kısa zamanda rahatlıkla 25-26 milyon ton buğday üretim rakamına ulaşabileceğini, verimi artırarak bu rakamı çok daha yukarılara taşıyabileceğini bildirerek, “halen ülkemiz dünya buğday üretiminin yüzde 2,5’ini üretiyor. Türkiye, verimliliğini artırarak potansiyelini harekete geçirirse, büyük buğday ihracatçılarından biri haline gelebilir” dedi.